SağlıkSağlık ve Yaşam

Polikistik Over Sendromu PKOS Nedir?

Polikistik Over Sendromu Nedir?

Kadınların yumurtlama probleminin önde gelen sebeplerinden olan “Polikistik Over Sendromu” (PKOS) yani yumurtalıklarda çok sayıda kist görünümü genellikle 30 yaş altı kadınlarda bir takım hormonal düzensizliklerle beraber görülen, nedeni tam olarak bilinmeyen bir durumdur. Kişinin ailesinden aldığı genetik özellikler en sık suçlanan sebepler arasında gösterilmesine rağmen, beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik, stress de tetikleyici faktörler arasındadır.

Polikistik Over Sebepleri Nelerdir?

Düzenli adet gören bir kadında her adet döneminde yumurtalıklardan döllenmeye hazır bir olgun yumurta gelişir. Bu yumurta gelişimini tamamlar, çatlar ve sperm ile karşılaştığında döllenir ve hamilelik gerçekleşir. Polikistik Over Sendromu’nda (PKOS) ise birçok yumurta aynı anda olgunlaşmaya çalışır ve başarısız olur. Sonuçta birçok yumurta vardır ancak hiçbiri gelişip döllenme yeteneği kazanamaz. Ultrason görüntüsünde bu yumurtalar içi sıvı dolu birden fazla kesecik yani kist şeklinde görülür. Polikist anlam olarak çok sayıda kist demektir.

PKOS’da hastalar düzensiz adet görme veya adet görememe, akne, yağlı cilt, aşırı tüylenme, kilo fazlalığı ya da hamile kalamama gibi şikayetlerle doktora başvururlar. Tüm bu sorunların zemininde hormon düzensizliklerine bağlı yumurtlama problemi yatar.

Hastaların %75 inde adet düzensizliği görülür. En sık şikâyet seyrek adet görme şeklindedir. Normal bir kadındaki adet döngüsü 21-35 gün şeklindedir. PCOS da genellikle 35 günden daha uzun aralıklarla adet döngüsü (yılda 4-8 kez) görülür.

Polikistik Over Sendromunun Belirtileri Neler?

Hastaların yarısında erkeklik hormonunda artış görülür. Kıllanma en sık alt çene, üst dudak, göğüs, göbek çevresi ve bacak iç yüzlerinde belirgindir. Şiddetli vakalarda sırt, kol ve bacaklarda da kıllanma görülebilir. Nadiren erkek tipi saç dökülmesi ve vücut gelişimi görülür.

PCOS’lu kadınlarda yumurtlama problemine bağlı kısırlık sık görülür, gebe kalanlarda da düşük riski artmıştır, bebekte gelişme geriliği görülebilir, şeker hastalığı ve tansiyon yüksekliğine bağlı riskler artar.

Bu hastaların üçte birinde şişmanlık görülür. Bel-kalça oranı artmakla beraber yüksek tansiyon ve kalp-damar hastalığı riski artmıştır. Kilo fazlalığına bağlı olarak insüline bağlı direnç ortaya çıkmakta ve şeker hastalığı ( diabet) eğilimi artmaktadır.

Progesteron tarafından karşılanamamış yüksek östrojen düzeylerine bağlı olarak rahim kanseri oluşması riski ise diğer bir sağlık problemidir.

Hastaların üçte birinde ise hiç bir şikayet yoktur, yapılan muayeneler ve tetkikler esnasında tanı konulur.

Hastalığın temelinde hipofiz bezinden salgılanan FSH ve LH hormonlarının anormal şekilde salgılanması yatar. Bu dengesizlik sonucu her ay düzenli olması gereken yumurtlama bozulur. LH artışı erkeklik hormonu yapımını arttırır, salgılanan erkeklik hormonları (androjenler) yağ dokusunda östrojene dönüşür ve bu artış LH hormonu üretimini arttırır, yani tam bir kısır döngü ortaya çıkar. Bu zincir kilo vermekle, yumurtalıkların baskılanması ya da uyarılması ile kırılabilir.

Polikistik over sendromu ile insulin hormonu arasındaki ilişki şu şekildedir. İnsulin pankreastan salınan bir hormondur ve hücrelerin şeker yani glikozu kullanmasını sağlar. PCOS da hücrelerde insuline karşı direnç vardır ve pankreas bu durumla başa çıkabilmek için daha fazla insülin salgılar. İnsulin kan LH düzeyini arttırarak hastalığa katkıda bulunur. Bu kadar yüksek insülin düzeyleri yumurtlamayı engeller, androjenlerde artış olur.

Ayrıca bu hastalarda hipofiz bezinden salınan ve göğüslerde süt üretimini uyaran Prolaktin hormonu da yükselmiştir.

Polikistik Over Sendromunda görülebilen hormonal değişikler:

  • LH/FSH oranı artar,
  • Androstenedion artar,
  • SHBG (sex hormon bağlayıcı globulin) azalır
  • DHEA ve DHEASO4 artar,
  • Testesteron artar,
  • Östrojen artar,
  • Prolaktin yükselir

İnsulin direncinde bozulma görülür. Ancak bu hormonlardaki degişimlerin mutlaka olması gerekmez.

PCOS’lu hastaların ultrasonografi ile incelenmesinde yumurtalıklarda 10-20 adet 2-10 mm capında kistin adeta gerdanlık şeklinde dizildiği görülür. Ancak sadece ultrason görüntüsü ile tanı konulmamalıdır çünkü normal kadınların %8-25 inin yumurtalıklarının görüntüsü de polikist şeklindedir ve adet düzensizliği, kıllanma ve kısırlık gibi şikayetleri yoktur. Bunu gerçek PKOS ile karıştırmamak gerekir.

Polikistik Over Sendromu Neden Olur?

PCOS’un kesin nedeni bilinmemektedir. Rol oynayabilecek faktörler şunlardır:

Fazla insulin: İnsülin pankreasta üretilen ve hücrelerin birincil enerji kaynağı olan şekeri kullanmasına izin veren hormondur. Hücreleriniz insüline karşı dirençli hale gelirse kan şekeriniz yükselir ve vücut bu durum dengeleyebilmek için daha fazla insülin üretir. Fazla insülin, androjen üretimini arttırır ve ovulasyon (yumurtlama) engellenir.

Genetik: Araştırmalar bazı genlerin PKOS ile bağlantılı olabileceğini düşündürmektedir.

Aşırı androjen:Yumurtalıklar anormal derecede yüksek seviyede androjen üretirler ve hirsutizm ve akne ile sonuçlanır.

Polikistik Over Sendromu Nelere Sebep Olabilir?

Kısırlık

Gestasyonel diyabet veya hamileliğin neden olduğu yüksek tansiyon

Düşük veya erken doğum

Karaciğerde yağlanma ve karaciğer enfeksiyonu

Metabolik sendrom: yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri ve anormal kolesterol veya trigliserit düzeylerini içeren ve kardiyovasküler hastalık riskinizi önemli ölçüde artıran bir dizi durum

Tip 2 diyabet veya prediyabet

Uyku apnesi

Depresyon, anksiyete ve yeme bozuklukları

Anormal uterin kanama

Rahim Kanseri (Endometrium Kanseri)

Obezite PKOS ile ilişkilidir ve komplikasyonları daha da kötüleştirebilir.

Polikistik Over Sendromu Tedavisi

Öncelikle hastaların ideal kilolarına inmeleri sağlanmalıdır. PCOS’da kilo kaybı mevcut şikayetlerin cogunda tek başına düzelme sağlar. Ağırlığının %5’ini kaybeden hastalarda insulin ve androjen düzeyleri düşmektedir. Günlük aktivitenin arttırılması ve istikrarlı bir diyet programı ile yüz güldürücü sonuçlar alınır.

PCOS tedavisinde Metformin gibi şeker hastalığı tedavisinde kullanılan ilaçlar özellikle insulin metabolizmasında sorun olan hastalarda yarar göstermektedir. Metformin karaciğerden glikoz çıkışını azaltır, böylece açlık plazma glikozunun düşmesini sağlar, ayrıca dokuların insülin direncini arttırır. Bu ilacın ortalama 2 aylık kullanımı sonucu yüksek kan insülin düzeyleri,artmış insulin direnci ve aşırı tüylenmeye yol açan yüksek androjen hormonları düzelir.

Gebelik isteği yoksa adetleri düzenlemek için doğum kontrol hapları kullanılabilir. Bu haplar hormonlarda düzelme sağlar, kıllanma, kilo ve ciltte yağlanma şikâyetleri düzelir.

Aşırı tüylenme tedavisinde amaç erkeklik hormonunu baskılamaktır. Ancak bu tedavi var olan kılları yok edemez, sadece yeni tüylerin çıkışını azaltır. Bu sebeple iğne ya da lazer epilasyon beraberinde uygulanmalıdır. Uzun süreli bir tedavidir, başarılı olması için 8-18 ay gerekebilir.

Gebelik isteyen hastalarda yumurta gelişimini sağlamak için deneyimli bir uzman gözetiminde verilen tedavi ile başarılı sonuçlar alınır. Gelişen yumurtalardan aşılama yöntemi ile gebelik oluşturulmaya çalışılır. 3 kez yapılan takip ve aşılama ile gebelik elde edilememiş ise tüp bebek yöntemine geçilmesi önerilir.

Tedavide uygulanan bir diğer yöntem de “Laparaskopik Diatermi” dir. Burada laparaskopi ile karın boşluğuna girilir ve yumurtalar üzerindeki kistlere koter veya lazer uygulanır. Tedavinin mekanizması bilinmemekle birlikte verilen tedavide başarı şansını arttırdığı ve yumurtlamayı düzenlediği görülmüştür.

Kaynaklar: Jin.Op.Dr. Yeşim Yerçok

SAĞLIK BAKANLIĞI UYARISI 
Bu web sitesinde yer alan bilgiler,Sağlık Bakanlığı Gıda İlaç Dairesi Başkanlığı yada Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından değerlendirilmemiştir.Herhangi bir hastalık yada hastalık teşhis etmek,tedavi etmek,veya önlemek amacımız yoktur.Bilgiler yalnızca eğitim amaçlı paylaşılmıştır ve tıbbi tavsiye olarak kabul edilmemelidir.Özellikle hamileyseniz,herhangi bir ilaç kullanıyor ve bir tedavi oluyor iseniz,yada tıbbi bir durumunuz varsa bu sitedeki herhangi bir içeriğe başvurmadan önce doktorunuza yada bir uzman hekime başvurmalısınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir